Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ardı ardına yaptığı El Nusra (Nusret Cephesi) açıklamaları artık muhalifleri 'alenen vuracakları' yönünde bir izlenim oluşturdu.
EYLEM | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
Rusya ve BM'nin Halep'teki bombardımanları sona erdirmek için tek sorunsalı: Nusret Cephesi (El Nusra).
Bir süredir tartışması sürdürülen, BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura'nın "masum bir çıkış gibi" ifade ettiği "El Nusra militanları Halep'ten çıksın. Hatta istiyorlarsa BM yetkilileri çıkış sırasında eşlik etsin" açıklaması ile hız kazanan "Nusret Cephesi'nin varlığı" tartışması sona yaklaşıyor.
De Mistura'nın bu "çok zekice" açıklaması sonrası Nusret Cephesi mensuplarını çıkarmak için Halep'e bir BM heyetinin hareket ettiğine dair haber yapılmış, Rusya'nın neredeyse yarı resmi haber ajansı Sputnik'te dahi çıkan haberin arkası gelmemişti.
Oluşturulan bu hava sonrası Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi sırasında "El Nusra militanları Halep'ten çıksın" "ricası" konuya tuz biber oldu.
"NUSRA İLE ARASINA MESAFE KOYMAYAN TÜM MUHALİFLER"
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile Moskova'da yaptığı görüşme sonrası şu cümleleri sarf etmişti:
"Teröristlerin işini bitirmek gerekiyor. Nasıl ki Batılı partnerlerimizin terörle mücadelesi sadece lafta kalıyorsa, biz de uygulamada bu işi sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Halep'te ılımlı muhaliflerin El Nusra'dan ayrılmayı planladığını gösteren bir belirti yok, bu nedenle onların da terörist gruplar ile aynı şekilde hedef sayılmasının zamanı geldi. Nitekim ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Halep'te terörist gruplardan ayrılmayan ılımlı muhaliflerin, aynı IŞİD ve El Nusra gibi meşru hedefler olacağını söylemişti."
PUTİN'İN DE RÜYASIYDI
Başından beri sivil halkı ve "ılımlı muhalifeleri" de hedef alan Putin yönetimi, durumu bu noktay agetirmek için bir hayli çaba sarf etmişti. Bu çabasını ABD ile "ılımlı" - "terörist" pazarlığından anlayabiliyoruz. Buna göre Valday düşünce kuruluşunun Soçi'de düzenlenen toplantısında konuşan Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye'de çatışmasızlık anlaşmasının uygulandığı sürede Obama'nın "ılımlı muhalifleri" , "terörist gruplar"dan ayırma sözü verdiğini belirmiş ve şunları söylemişti: "Ancak bu yerine getirilmedi. Daha sonra kendileri bu anlaşmayı sona erdirdi. Suriye'de yaşanan her şey için Rusya'yı suçlamak ahlâki değil. Rusya, ABD'nin bu suçlamalarına karşı temkinli davranıyor ve cevap vermiyor ancak her şeyin bir sınırı var."
MUHALİFLERİN HALEP OPERASYONU
Lavrov'un 28 Ekim'de yaptığı "Halep'teki tüm muhalif unsurların Nusra ile arasına mesafe koyması" açıklamasının ardından Rus devlet Başkanı ve Dışişleri Bakanı'nın hedef aldığı o Muhalifler, Halep Operasyonu'na başladığını duyurdu. Operasyon aylardır devam eden Esed kuşatmasını kırmaya yönelik.
LAVROV: HALEP'İN DOĞUSUNDAKİ TÜM MİLİTANLAR EL NUSRA'YLA SUÇ ORTAKLIĞI YAPIYOR
Bugün, Kıbrıslı mevkidaşı Yannis Kasulidis ile Moskova'da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından açıklama yapan Lavrov, şunları söyledi.
"(BM'nin Suriye Özel Temsilcisi) Staffan de Mistura ve Batı basınının, El Nusra'nın Halep'in güneybatısında hükümet güçlerine saldırı düzenlediğinden açıkça bahsetmesi, işlerin, bu radikallerin yaptıklarını görmezden gelmenin mümkün olmadığı bir noktaya vardığını gösteriyor. Batı basını tüm bunların başında El Nusra'nın durduğunu kabul ediyor. Nitekim eğer El Nusra militanlarının sayısı 200 ya da 300 olsaydı o zaman bu kadar olumsuz bir etkiye yol açıp sivil tesislere bu kadar ateş açamazlardı" diye devam eden Lavrov şu ifadeleri kullandı: "Bu da bizi, Halep'in doğu kesimlerinde bulunan geri kalan militanların öyle ya da böyle, isteyerek ya da istemeyerek El Nusra'nın suç ortakları olduğuna bir kez daha ikna ediyor."
ADIM ADIM "MEŞRUİYET"E...
Nusret Cephesi ile başlatılan bu tartışma, muhaliflere çevrilen silahları meşrulaştırmak için önemli bir mihenk taşıymış gibi görünüyor...
DİĞER HABERLERE GİTMEK İÇİN FOTOĞRAFLARA TIKLAYINIZ
