General, artık cumhurbaşkanı

Lübnan’ın eski savaş ağalarından Mişel Avn, Mayıs 2014'te görev süresi dolan Mişel Süleyman'dan sonra başlayan ve 900 gün süren kriz sonrası 128 sandalyeli mecliste 83 vekilin oyunu alarak Cumhurbaşkanı oldu.

EYLEM | DERLEME HABER

Beyrut'un kenar mahallesinde fakir bir kasabın çocuğu olarak 1935 yılında doğan Avn, Maruni Hristiyan bir aileye mensup. Avn, gençlik yıllarında orduya girerek sırayla ABD ve Fransa'da eğitim gördü, ülkesinin iç savaşla boğuştuğu 1980 yılında Tuğgeneral rütbesiyle Lübnan'a döndü.

GENELKURMAY BAŞKANI

İç savaş ortamında Lübnan Ordusu'nda genelkurmay başkanı olduğunda tarihler 1986'yı gösteriyordu.

GEÇİCİ HÜKÜMET BAŞKANI

Dönemin Cumhurbaşkanı Emin Cemayel, 1988 yılında görev süresi sona ermeden dakikalar önce ilan ettiği geçici askeri hükümetin Başbakanı olarak General Avn'ı görevlendirdi.

GENERALİN "İKİNCİ İÇ SAVAŞ" HAMLESİ

Avn, bu sırada iç savaştaki müttefiklerinden Falanjist milislerin oluşturduğu Maruni Hristiyan Semir Caca liderliğindeki Lübnan Güçleri'ne karşı da ayrı bir savaş başlattı. Bu yeni çatışma iç savaş sırasında ortak bir cephe halinde hareket eden Hristiyanlar arasında bir tür ikinci "iç savaş" çıkmasına ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine yol açtı.

SURİYE'YE KARŞI SAVAŞ İLANI

Savaşın taraflarından Suriye ve Lübnanlı müttefikleri, Avn'ın başbakanlığındaki hükümete itiraz ederken Avn, savaştaki ana dış aktörlerden biri olan Suriye'ye karşı "Bağımsızlık Savaşı" ismini verdiği silahlı mücadele başlattı.

TAİF SONRASI SARAY İŞGALİ

Lübnan iç savaşını on beş yılın sonunda bitiren Taif Anlaşması imzalandığı sırada cumhurbaşkanlığı sarayını askeri birlikleriyle işgal eden General Mişel Avn, anlaşmayı tanımadığını ve yeni seçilen cumhurbaşkanını geçersiz saydığını duyurdu.

SARAY'DAN ÇIKIŞ

Suriye ordu birlikleri ve Lübnan Güçleri milisleri, cumhurbaşkanlığı sarayına karşı kara ve hava operasyonu başlattı. General Mişel Avn, Suriyelilerin "teslim ol" çağrısına uyarak Baabda Sarayı'ndan ayrılıp Beyrut'taki Fransız Büyükelçiliğine sığındı.

SÜRGÜN SORNASI DÖNÜŞ

Fransa'da sürgünde on beş yıl geçiren Avn'ın Lübnan'a dönmesi ve siyasi faaliyetlerine tekrar başlamasında eski başbakanlardan Refik Hariri'ye düzenlenen suikast belirleyici oldu. Başbakan Refik Hariri'nin Şubat 2005'te bombalı saldırıda öldürülmesinin yol açtığı travma ve artan uluslararası baskılar üzerine Suriye, Lübnan'daki askeri varlığını geri çekti ve Fransa'da sürgünde olan Avn da Suriye güçlerinin çekilmesinden 11 gün sonra, 7 Mayıs 2005'te ülkesine döndü.

ÜNİFORMASINI ÇIKARTTI

Avn, Lübnan'a dönüşünün ardından üniformasını çıkararak Özgür Yurtsever Hareketi'ni (ÖYH) kurdu ve sivil siyasete adım attı. ÖYH, kurulmasının ardından Mayıs 2005'te gerçekleştirilen seçimlerde, 21 milletvekili ile Maruni Hristiyanlar içinde en güçlü parti oldu.

HİZBULLAHLA DİRSEK TEMASI

Avn, 2006 yılında ülkede giderek daha da güçlü hale gelen Hizbullah ile bir mutabakat zaptı imzaladı. Bu anlaşmayla Avn, Hizbullah ve müttefiklerinin içinde yer aldığı 8 Mart Bloku'na en güçlü Hristiyan aktör olarak dahil oldu. Mutabakat zaptı, 2006 yılında İsrail ile giriştiği savaşla Lübnan'a yıkım getiren milis gücü Hizbullah'ın elini güçlendirerek, Lübnan devletini daha da zayıflattı. İran ve Suudi Arabistan bölgesel çekişmesinin yerel aktörler tarafından yoğun şekilde karşılık bulduğu Lübnan'da Avn, Hizbullah ile imzaladığı anlaşmayla ülkesindeki çatışmada İran-Suriye eksenine resmen katıldı.

HARİRİ'NİN DEVRİLİŞİ

Lübnan'da 2011 yılına gelindiğinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararıyla Refik Hariri suikastını araştırmak üzere kurulan Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesi'nin Hizbullah ve Suriye'ye yaptırım uygulama kararına hükümetin vereceği tepki iç siyasi gerilimi artırdı. Lübnan'da dönemin Başbakanı Saad Hariri'nin ABD başkanıyla görüşmesi sırasında Avn ve müttefiki Hizbullah, on bakanla kabineden istifa etti ve hükümet devrildi. Aylar süren müzakerelerin ardından Başbakan Necib Mikati'nin 2011'de kurduğu yeni hükümette Avn'ın partisi, 30 bakanlıktan 6'sını elde etti.

CUMHURBAŞKANLIĞI SÜRECİ

Lübnan meclisi, 23 Nisan 2014'te görev süresi mayıs ayında dolacak Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın yerine geçecek cumhurbaşkanını seçmek üzere toplandı. Ancak adaylardan hiçbiri 128 sandalyeli mecliste üçte iki çoğunluğu sağlayamadı. Hizbullah'ın liderlik ettiği Suriye rejimi yanlısı 8 Mart Bloku uzunca bir süre cumhurbaşkanı adayı Avn'ın ismini açıklamaktan kaçındı. Bununla birlikte, "uzlaşı adayının sağlanmadığı" gerekçesiyle, Avn ve Hizbullah, oturumları boykot ederek toplantı yeter sayısı sağlanmasını engelledi. Hizbullah ve Esed, 2015'in başında Avn'ın cumhurbaşkanlığını desteklediklerini açıklarken, cumhurbaşkanlığı krizi ise toplantı yeter sayısı sağlanamayan oturumlarla sürdü.

GENERAL'İN SÜRECİ...

Suriye ve İran rejimi karşıtlığında bir araya gelen partilerin oluşturduğu 14 Mart Bloku'nun cumhurbaşkanı adayı başlangıçta Lübnan Güçleri lideri Samir Caca idi ancak daha sonra hareketin lideri Saad Hariri, rakip siyasi bloktan Beşşar Esed'e yakınlığıyla tanınan Süleyman Franci'yi Kasım 2015'te uzlaşı adayı olarak öne çıkardı. Hariri'nin desteğini çekmesi üzerine Caca, Franci'nin adaylığına karşı çıkarak iç savaş sırasındaki kanlı rakibi Avn'a 2016 başında destek verdiğini açıkladı. Caca'dan aldığı desteğe rağmen cumhurbaşkanlığı koltuğunu garantileyemeyen Avn, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı oturumlarına yönelik boykotunu sürdürdü. Son olarak, eski Başbakan ve Müstakbel Hareketi lideri Hariri, geçen hafta cumhurbaşkanlığı seçimleri için Marada Hareketi lideri Franci'den vazgeçerek, rakip 8 Mart Bloku'ndaki Avn'a desteğini açıkladı. Avn, eski siyasi rakibi ve yeni müttefiği Hariri'den aldığı desteğin ardından Dürzi Lider Velid Canbolat'ın da desteğini alarak 26 sene önce bombalar altında ayrıldığı cumhurbaşkanlığı sarayına bugün cumhurbaşkanlığı muhafızları eşliğinde geri döndü. Avn, Lübnan'ın seçilen en yaşlı cumhurbaşkanı unvanını taşırken, sırasıyla hem Genelkurmay Başkanlığı hem Başbakanlık hem de Cumhurbaşkanlığı görevi yapan tek figür olarak tanınıyor.

LÜBAB'IN GELECEĞİ...

Lübnan'ın iç savaş, suikastlar ve siyasi krizlerle dolu yakın tarihinde en önemli siyasi figürlerden biri olarak ön plana çıkan Avn'ın cumhurbaşkanlığına getirilmesi, etnik, dini ve mezhep temelli ayrılıkların giderek derinleştiği ülkede yeni fay hatlarını tetikleyebilir. Suriye'deki iç savaşın yıkıcı etkilerine en fazla maruz kalan ülkelerden Lübnan'ın, cumhurbaşkanı olarak birleştirici bir isim yerine, askeri ve siyasi kariyeri boyunca yer yer tutarsız ve çelişkili ittifak ilişkileriyle ayakta kalabilmiş General Mişel Avn'ı tercih etmesi, karmaşık iç siyasi dengeler açısından "anlaşılır" görünse de ülkenin istikrarı açısından soru işaretlerine yol açıyor.


0 Yorum

Yorum Yap