Siyaseten anlaşılabilir ancak vicdanen kabul edilemez, sindirilemez bir gerçek olarak Türkiyeli Müslümanların kucağına bırakılan İsrail anlaşmasının tarihe geçmesinden önceki son çıkıştayız...
Evet; Türkiye siyaseten sıkışmıştı.
Evet; Onlar dost olmak istemedikleri için dostumuz kalmamıştı.
Evet; Küfür tek milletti ve gereken her şeyi yaptık demek için son bir hamle gerekliydi.
Ve anlaşma sağlandı. Acı bir yenilgi görünümü ihtiva eden o anlaşma..
Ağır geldi, zor oldu ancak zaman fitne zamanı değildi ve suskun kalındı...
Müslümanlar olarak "Biz demiştik. Şimdi siz düşünün" yahut "Biz uyarmıştık. Sorumluluktan kurtulduk. Şimdi ölen ölsün" diyemeyeceğimize göre...
Ve hala bir çıkış olduğunu bile bile;
Susamayız.. Duramayız.. Görmezden gelemeyiz..
PEKİ NEDİR O ÇIKIŞ?
Gazze ablukası kalkmadan İsrail ile yapılan o anlaşma sadece AK Parti'nin oyları ile meclisten geçmiş olsa da bunun yasalaşması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayı gerekiyor. Ve bu onay tarih boyunca güvenilmez olduklarını defalarca tescillemiş olan İsrail'e verilmemeli.
Adı anlaşma olan ancak bir dayatmadan ibaret bu yasa tarihe geçmek üzere ve Allah, tarih, millet ve ümmet önünde sorumlu olmamak adına son çıkışımız Gazze bombardıman altındayken bu yasayı imzalamamak.