Astana Batı’nın boğazına takıldı

Astana görüşmelerini öyle çok da haz etmediğini bildiğimiz Batı, gittikçe kendini ele veriyor…

EYLEM | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA

ABD'nin olaylı Başkanı Trump, Avrupa'dan ilk misafirini ağırladı. AB ile birlikteliğini bitirme arifesinde olan İngiltere Başbakanı Theresa May ile görüşen Trump, hooop(!) bombayı patlattı: Theresa Hanım'ı Brexit için tebrik etti.

Patlama sesi Avrupa'da yankılandı tabi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 45. Başkanın başka bir Avrupa ülkesine “ayrılın(!)” minvalinde yol yapması durumunda “Sesimizi çıkaralım dostlar! Trump'a karşı birleşelim!” çağrısında bulundu.

Sonra da karşısında direniş çağrısı yaptığı Trump ile telefonda görüştü.

Yok yok. Buradaki konu arkasından atıp tutup sonra da hiçbir şey olmamış gibi telefon görüşmesi yapması değil. Tabi ki değil. Yapabilir.

Fakat cesur Cumhurbaşkanı Hollande'dan en azından eleştirdiği konuyu, yani kendi gündemini telefona taşıması beklenirdi. Değil mi?

Yapmadı.

Peki neden?

Hollande'ın gündemi, medyaya attığı yem değilmiş de o yüzden.

Söz konusu telefon görüşmesi ile ilgili aktarılan ilk bilgi ne Theresa May'in ziyareti, ne Trump'ın göçmenlerle ilgili adımı, ne Meksika duvarı ne de güvenli bölge zımbırtısıydı.

Beyefendilerin ilk konusu “Astana”ydı.

Artık ne aceleleri varsa, hangi yangından hangi malı kaçırmaya çalışıyorlarsa Hollande demiş ki “Suriye'deki duruma BM himayesinde, siyasi çerçevede bir çözüm bulunması gerekiyor.”

BATI İÇİN OLMASA DA OLUR

Astana görüşmeleri Rusya ve Türkiye “garantörlüğünde–himayesinde– gerçekleşiyor ve ufukta “barış” ihtimali olduğu için “tarihi” bir zirve olarak niteleniyor.

Silahlı grupları bırakın masaya oturtmayı, görüşmeye ikna etmek bile çok güç iken Cenevre'deki başarısızlığı ezip geçmiş olan Astana'nın ikili ve heyetler arası görüşmeleri halen devam eden kritik bir zirve.

Dediğimiz gibi ufukta “barış” var ama Batı'ya sorsan “BM himayesinde” olmuyorsa olmasa da olur…


0 Yorum

Yorum Yap