Çağın Çanakkale'sine dört koldan saldırdılar ama yine başaramadılar
Çağın Çanakkale'si Suriye'de bir ateşkes olduğunu okuyoruz gazetelerde. Ancak sahada ne ateşi kesen var ne de bombardımanı durduran. Suriyelilerin 'Ateşkes demek burada biz ateş edeceğiz ama siz karşılık vermeyeceksiniz demektir' önermeleriyle birlikte yaşananları değerlendirdiğimizde anlıyoruz ki gavura güven olmaz, kafire sırt dönülmez.
EYLEM I HABER MERKEZİ
Teorik bir ateşkesin ancak pratik bir savaşın hüküm sürdüğü Suriye'de, Batılı emperyalistlerin kiralık katili PKK, Halep'in kuzeybatısı ile İdlib arasındaki stratejik kavşak noktası Daretizze'ye saldırıyor. Amerikan kuvvetlerinin öncü gücü olarak Suriye'de Amerikalı gavurlar ne istiyorsa yapan YPG güçleri, Daretizze'de bulunan Simon Kalesi'ne saldırdı ancak belasını bulup eski noktalarına geri çekildi. Aynı bölgede şehidimiz Abdulkadir Salih'in toprağı Mare'ye de saldıran PKK, Özgür Suriye Ordusu ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ortak mukavemeti ile nasıl geldiyse öyle gitti hatta biraz da eksik gitti.
Diğer taraftan İdlib'in Batı kırsalı ile Lazkiye'nin kuzeydoğu kırsalının kavşak noktası olan Kürt Dağı'na (Cebel-i Ekrad) ise Rus emperyalistlerinin kiralık katili Şii milisler saldırdı. Var olduğu iddia edilen ancak ortada görünmeyen Suriye Ordusu kisvesi altında bölgeye saldıran Şii milisler de yine geldikleri gibi gittiler.
Yine Lazkiye'nin kuzeydoğu kırsalındaki kadim Türk yurdu Türkmen Dağı'nda kalan son birkaç köye doğru hücuma geçen Şii milisler de bölgede Çanakkale ruhuyla savaşan Türkmen, Arap, Kürt ve Türkistanlı savaşçılara çarptılar. Onlar da nasıl geldiyse öyle gittiler.
Son olarak en içimizdeki gavur uşağı olan Sultan Murat Tümeni ve Hamza Tugayları ise başımızın tacı Ahrar'uş Şam'a Fırat Kalkanı bölgesinde saldırdı. 20'den fazla Ahrar'uş Şam savaşçısını şehit eden Amerikan uşakları bir başarı elde edemeden döktükleri Müslüman kanı ellerinde olduğu halde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı Özel Kuvvetlerimiz tarafından durduruldu.
Yani dört koldan farklı suretlerde görünen ancak aslında tek millet olan kafirler yine çağın Çanakkale'si Suriye'ye saldırdılar. Yine kanımız aktı ancak yine düşüremediler.
Daretizze bölgesinde kahramanlarımızın döşediği mayınlara çarpan ve yine fedailerin kurşunları ile yüzleşen ABD'nin emrindeki kiralık katiller, 35 ceset bırakarak geri çekildiler. Buna karşılık gözümüzün nuru Ahrar'uş Şam'ın bölge komutanlarından Ebu Ali Itri de mertebesine erdi. Bu arada Daretizze'de Müslümanlar arasında ekilmek istenen fitne tohumlarına karşı Ahrar'uş Şam, Tahrir'uş Şam ve Feylak'uş Şam birlikte direndiler, birlikte kan akıttılar. Umuyoruz birlikte kan akıtanlar artık birbirlerinin kanını akıtmazlar.
Ayrıca Mare'de Özgür Suriye Ordusu güçleri ile birlikte hareket eden ve ABD'nin kiralık katillerini topçu atışına tabi tutan Özel Kuvvetlere mensup kahramanlarımızın da elleri dert görmesin. Allah onlardan razı olsun.
Teorik bir ateşkesin ancak pratik bir savaşın hüküm sürdüğü Suriye'de, Batılı emperyalistlerin kiralık katili PKK, Halep'in kuzeybatısı ile İdlib arasındaki stratejik kavşak noktası Daretizze'ye saldırıyor. Amerikan kuvvetlerinin öncü gücü olarak Suriye'de Amerikalı gavurlar ne istiyorsa yapan YPG güçleri, Daretizze'de bulunan Simon Kalesi'ne saldırdı ancak belasını bulup eski noktalarına geri çekildi. Aynı bölgede şehidimiz Abdulkadir Salih'in toprağı Mare'ye de saldıran PKK, Özgür Suriye Ordusu ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ortak mukavemeti ile nasıl geldiyse öyle gitti hatta biraz da eksik gitti.
Diğer taraftan İdlib'in Batı kırsalı ile Lazkiye'nin kuzeydoğu kırsalının kavşak noktası olan Kürt Dağı'na (Cebel-i Ekrad) ise Rus emperyalistlerinin kiralık katili Şii milisler saldırdı. Var olduğu iddia edilen ancak ortada görünmeyen Suriye Ordusu kisvesi altında bölgeye saldıran Şii milisler de yine geldikleri gibi gittiler.
Yine Lazkiye'nin kuzeydoğu kırsalındaki kadim Türk yurdu Türkmen Dağı'nda kalan son birkaç köye doğru hücuma geçen Şii milisler de bölgede Çanakkale ruhuyla savaşan Türkmen, Arap, Kürt ve Türkistanlı savaşçılara çarptılar. Onlar da nasıl geldiyse öyle gittiler.
Son olarak en içimizdeki gavur uşağı olan Sultan Murat Tümeni ve Hamza Tugayları ise başımızın tacı Ahrar'uş Şam'a Fırat Kalkanı bölgesinde saldırdı. 20'den fazla Ahrar'uş Şam savaşçısını şehit eden Amerikan uşakları bir başarı elde edemeden döktükleri Müslüman kanı ellerinde olduğu halde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı Özel Kuvvetlerimiz tarafından durduruldu.
Yani dört koldan farklı suretlerde görünen ancak aslında tek millet olan kafirler yine çağın Çanakkale'si Suriye'ye saldırdılar. Yine kanımız aktı ancak yine düşüremediler.
Daretizze bölgesinde kahramanlarımızın döşediği mayınlara çarpan ve yine fedailerin kurşunları ile yüzleşen ABD'nin emrindeki kiralık katiller, 35 ceset bırakarak geri çekildiler. Buna karşılık gözümüzün nuru Ahrar'uş Şam'ın bölge komutanlarından Ebu Ali Itri de mertebesine erdi. Bu arada Daretizze'de Müslümanlar arasında ekilmek istenen fitne tohumlarına karşı Ahrar'uş Şam, Tahrir'uş Şam ve Feylak'uş Şam birlikte direndiler, birlikte kan akıttılar. Umuyoruz birlikte kan akıtanlar artık birbirlerinin kanını akıtmazlar.
Ayrıca Mare'de Özgür Suriye Ordusu güçleri ile birlikte hareket eden ve ABD'nin kiralık katillerini topçu atışına tabi tutan Özel Kuvvetlere mensup kahramanlarımızın da elleri dert görmesin. Allah onlardan razı olsun.